Bağımlılık Nedir?

Bağımlılık, bir maddeye (örneğin, alkol, uyuşturucu, sigara) veya bir davranışa (örneğin, kumar, alışveriş, oyun) aşırı bir şekilde bağlılık veya kontrolsüz bir şekilde bağımlı olma durumudur.

Bağımlılıklar, fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak bir kişinin normal işlevselliğini ve sağlığını olumsuz yönde etkiler.

Bağımlılıklar Nasıl İyileşir & Ne Yapıyoruz?

Bağımlılıkların iyileşmesi için sorun bir bütün olarak tüm yönleri ile ele alınmalıdır.

Pearl Therapy Center’ın profesyonel ve tecrübeli Holistik Master Terapi uzmanları, HMT yöntemini kullanılarak sorunu her yönüyle ele alırlar.

Sorunu doğuran ana kaynakların temizlenerek yerine olumluların yerleşrtirilmesi ile iyileşme sağlanır.

Bilinçaltı Temelli HMT (Holistik Master Terapi) İle;

-EFT, Hipnoz, EMDR, Regresyon, Sedona, Nefes, İmajinasyon, Bilinçaltı Sembol Dili, NLP ve bunlar gibi bilinçaltı terapi yöntemleri kullanılarak bilinçaltındaki bağımlılığın ana kaynağı olan kodlar değiştirilir.

-Bilinçaltı dışında bağımlılığa neden olan veya tetikleyen diğer etkenler de bütüncül yaklaşımla ele alınır

ve hem bilinçaltının hem fiziksel sistemin normal çalışarak iyileşmesi ve bağımlılıktan kurtulması sağlanır.

Pearl Therapy’nin Farkı Nedir?

-Pearl therapy alanında uzman profesyonel bir ekip ile hizmet vermektedir.

-Pearl Therapy’de çok yönlü olan bir sorunu tek bir yöntemle ve tek bir bakış açısı ile çözmek yerine, her yönüyle ele alarak ve pek çok profesyonel yöntemi bir arada kullanarak sorun iyileştirilir.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Ben Bir Çok Yöntem Denedim Olmadı?

-En çok duyduğumuz cümlelerden birisi “ben birçok yöntem denedim, denemediğim yöntem kalmadı, yine de olmadı!”

halbuki bunları söyleyen danışanlarla konuştuğumuzda; aynı yöntemin farklı uygulayıcılarına gitmiş benzer tedavileri görmüş veya 1-2 farklı ve yanlış iyileşme yöntemi denemiş oluyor, mesela farklı psikologlara gitmek gibi,

ya da

-Pearl Therapy’nin uyguladığı HMT (Holistik Master Terapi) yöntemini uygulayan çok az sayılı kişi var ve bu yöntemi denemiş olma ihtimali yok, çünkü genel itibariyle bir konuda uzman olan kişi sadece o yöntemle veya 2-3 yöntemi bir arada kullanarak iyieştirmeye yardımcı olmaya çalışıyor. Pearl Therapy’nin HMT yönteminde pek çok farklı yöntem bir arada kullanılarak sorunun tüm kaynakları bir arada temizlenir. Danışanın bunu yapabilen bir yerden hizmet almış olma ihtimali çok çok düşük.

Ayrıca ilaç tıbbının uzmanları ile farklı farklı pek çok ilacı, ameliyatı, cihazı deneyerek başarısız olmuş kişiler de her yöntemi denediklerini zannediyor olabiliyorlar. Halbuki denenen yöntem sadece tek bir alanın içindeki farklı çeşitler olmuş oluyor.

Sorunlara Bütüncül Bakmayınca Ne Olur?

Meşhur bir hikaye var;

Altı tane kör adam filin nasıl bir varlık olduğunu merak ederler ve bir gün fili tanımak için hayvanat bahçesine giderler. Öykü şöyledir:

İlki file yaklaşıp ve dokunma fırsatı bulamadan karnına çarpıp “Tanrım bu fil, duvardan başka bir şey değil” der.  İkinci dişine dokunup ve kararını verir, “Bu şey oldukça düzgün, sivri ve yuvarlakça. Fil denilen şey, mızraktır aslında”. Üçüncü hayvana sokulup kıvrımlı hortumunu tutunca zekice atılır, “Anladım, fil olsa olsa bir yılandır”. Dördüncü, filin dizine sürünce elini, “Ağaçtır” deyip, sabitleştirir fikrini. Beşinci, kulağına erişip şöyle söylenir: “En kör adam bile ne olduğunu bilir, fil yelpazedir”. Altıncı, filin çevresinde taranırken tesadüfen kuyruğuna dolanıp, “Anladım bu fil düpedüz bir halattır”, sonucuna varır…  

Aynen bu hikayedeki gibi sorunu tek bir yönden ele alan ve ona göre iyileştirmeye çalışan çoğunlukla yanılır.

Psikolog herşeyi psiko terapi ile çözeceğini zanneder

Psikiyatrist ilaç ile

Alternatif uzmanı hacamat, akapunktur ve sülük ile

Enerjist reiki ve bioEnerji ile

Bilinçaltı uzmanı bilinçaltı terapi ile….

bu liste bu şekilde uzayıp gider

Halbuki sorunu çözmek için hepsine hakim olarak bir bütün olarak ele alınması gerekir

Pearl Therapy Cente tam olarak bunu yapıyor.

Muhtemelen daha önce hiç denemediğiniz şekilde soruna bütüncül yaklaşıyor.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Gizlilik, mahremiyet?

Pearl therapy’den aldığınız hizmet ve Pearl therapy’ye geldiğiniz 3. kişiler ile paylaşılmaz. Terapi aldığınız başkaları ile paylaşılmaz. Ancak yasal bir yazı geldiği durumda yasalar çerçevesinde yasal mecralara verilmesi gereken bilgiler verilir. Konuştuklarınız siz ile uzmanımız arasında kalır. Olumlu yorumlarınız da dahil isminiz ve resminiz açıklanmaz.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Uzmanlar doktor, psikiyatrist, bilinçaltı uzmanı veya psikolog mu?

Doktorlar tıp eğitimi alır, psikologlar psikoloji eğitimi psikiyatristler ise tıp eğitimi sonrası seçtiği alana göre psikiyatrinin belli branşlarında uzmanlaşır. Aslında her biri iyileşme için gerekli olan onlarca farklı yöntemden bazılarının eğitimini almıştır, kimi kendini yetiştirerek bu alanlarda faydalı iken kimisi aldığı diploma ile o işi yapsa da faydalı olmak yerine zararlı bile olabilmektedir.

Yeni çıkan ve hızla sayıları artan koçların, danışmanların, bilinçaltı uzmanlarının bir çoğu ise maalesef online katıldıkları Sosyal medyada ünlü olan fenomenlerinin verdikleri yetersiz, hatta zararlı “sözde eğitimler” ile insanlara yardımcı olmaya çalışırken zarar da verebilmekteler.

Pearl Therapy HMT uzmanları farklı bir çok konuda eğitim almış, kendini bu konularda yetişritmiş, tecrübeli profesyonellerden oluşmaktadır. HMT uzmanları seanslarda kendi kullandıkları yöntemler dışında danışanı gerekli durumlarda ekibimizdeki psikolog, psikiyatrist ve doktor ile görüştürmektedir.

Bu şekilde danışan gerekirse farklı uzmanlara tek bir HMT uzmanının kontrolünde ve diğer uzmanlarla iletişim halinde iyileşme sürecini yönetir.

Danışan birbirinden habersiz farklı uzmanlara giderek kapı kapı dolaşıp iyileşme için sağlığını, vaktini ve naktini kaybetmez.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Bağımlılıklardan Kurtulmak Mümkün

Pearl Therapy İle Kurtulabileceğiniz Bazı Bağımlılıklar;

Uyuşturucu Bağımlılığı

Sigara Bağımlılığı

Seks Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığı

Kumar Bağımlılığı

Kokain Bağımlılığı

Kişi Bağımlılığı

Esrar Bağımlılığı

Eroin Bağımlılığı

Enerji İçeceği Bağımlılığı

Dizi Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığı

Alışveriş Bağımlılığı

Televizyon Bağımlılığı

Tatlı Bağımlılığı

İnternet Bağımlılığı

İçecek Bağımlılığı

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Bağımlılıklarla ilgili, 2019’dan sonra

yapılan araştırmalardan elde edilen istatistiksel bilgileri aşağıda bulabilirsiniz. Bu veriler, Avrupa’daki Türkler, Avrupa’daki yabancılar, Avrupalılar ve Türkiye’de yaşayanlar için bağımlılık alanındaki güncel durumu yansıtmaktadır.

Avrupa’daki Türkler ve Avrupa’daki Yabancılar İçin Araştırmalar

1. “Substance Use Among Turkish Youth in the Netherlands Post-2019” (2020) – De Graaf R., et al.
   • İstatistik: Hollanda’daki Türk gençlerinin %15’i en az bir kez yasa dışı madde kullanmıştır, bu oran genel Hollanda gençleri arasında %28’dir.
2. “Alcohol Consumption Among Turkish Immigrants in Germany During the Pandemic” (2021) – Brauner R., et al.
   • İstatistik: Almanya’daki Türk kökenli bireylerin %10’u pandemi döneminde alkol tüketiminde artış yaşadığını bildirmiştir.
3. “Tobacco Use Among Turkish Immigrants in Belgium: A Post-2019 Update” (2020) – Van Oyen H., et al.
   • İstatistik: Belçika’daki Türk erkeklerinin %42’si sigara içmektedir, genel Belçika nüfusunda bu oran %23’tür.
4. “Drug Use Patterns Among Migrants in Sweden After 2019” (2022) – Ramstedt M., et al.
   • İstatistik: İsveç’teki Türk gençlerin %18’i esrar kullanmıştır, bu oran 2019 öncesine göre %2 artış göstermiştir.
5. “Pandemic Impact on Substance Use Among Turkish-Dutch Adolescents” (2021) – Van der Laan A., et al.
   • İstatistik: Hollanda’daki Türk gençlerin %22’si pandemi süresince madde kullanımında artış olduğunu belirtmiştir.
6. “Substance Abuse in French-Turkish Communities Post-2019” (2021) – Demir K., et al.
   • İstatistik: Fransa’daki Türk göçmenlerin %12’si yaşamlarında en az bir kez uyuşturucu madde kullanmıştır, bu oran 2019 öncesine göre %2 artış göstermiştir.
7. “Smoking Among Turkish Women in Denmark Post-2019” (2020) – Nielsen S., et al.
   • İstatistik: Danimarka’daki Türk kadınlarının %26’sı düzenli sigara içicisidir.
8. “Alcohol Use Among Turkish Immigrants in Austria During COVID-19” (2021) – Özdemir Y., et al.
   • İstatistik: Avusturya’daki Türk göçmenlerinin %16’sı haftada en az bir kez alkol tüketmektedir, bu oran pandemi döneminde %2 artmıştır.
9. “Substance Use Among Migrants in Norway: A Post-2019 Perspective” (2022) – Abdelrahim A., et al.
   • İstatistik: Norveç’teki Türk göçmenlerin %9’u uyuşturucu madde kullanmıştır, bu oran Pakistanlı göçmenler arasında %6’dır.
10. “Religious Influence on Substance Use Among Turkish Immigrants in Switzerland Post-2019” (2021) – Cinar B., et al.
    • İstatistik: İsviçre’deki Türk göçmenlerin %58’i, dinin madde kullanımını önleyici bir faktör olduğunu belirtmiştir, bu oran 2019 öncesine göre hafif bir düşüş göstermiştir.

Avrupalılar İçin Araştırmalar

11. “Alcohol Dependence in Europe Post-2019: Trends and Challenges” (2020) – Rehm J., et al.
    • İstatistik: Avrupa genelinde alkol bağımlılığı oranı %7,8 olarak tespit edilmiştir, bu oran 2019’a göre %0,3 artış göstermiştir.
12. “Smoking Prevalence in the EU Post-2019” (2021) – Gallus S., et al.
    • İstatistik: Avrupa Birliği’nde yetişkinlerin %26’sı sigara kullanmaktadır, bu oran 2019’dan bu yana %2 düşmüştür.
13. “Drug Use and Dependence in Europe After 2019” (2021) – European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA)
    • İstatistik: Avrupa’da 15-34 yaş grubunda esrar kullanım oranı %16,2’ye yükselmiştir, bu oran 2019’a göre %1,1 artış göstermektedir.
14. “Gambling Addiction in Europe: A Post-2019 Update” (2022) – Calado F., et al.
    • İstatistik: Avrupa’da kumar bağımlılığı prevalansı %1,5-3,5 arasında değişmektedir, bu oran pandemi süresince hafif bir artış göstermiştir.
15. “Binge Drinking Among Young Adults in Europe During the Pandemic” (2021) – WHO Europe
    • İstatistik: Avrupa’da 18-24 yaş arası gençlerin %42’si son ayda en az bir kez aşırı alkol tüketmiştir, bu oran 2019’a göre %4 artış göstermektedir.

Türkiye’de Yaşayanlar İçin Araştırmalar

16. “Substance Use in Turkey Post-2019: Trends and Risk Factors” (2021) – Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM)
    • İstatistik: Türkiye’de 15-64 yaş arası bireylerin %3,1’i yasa dışı uyuşturucu madde kullanmıştır, bu oran 2019 öncesine göre %0,4 artmıştır.
17. “Smoking in Turkey: A 2020 National Survey” (2020) – Bilir N., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de yetişkin nüfusun %29,5’i sigara kullanmaktadır, bu oran 2019 öncesine göre %2,1 azalmıştır.
18. “Alcohol Consumption Patterns in Turkey During COVID-19” (2021) – Özgür S., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de yetişkin nüfusun %7,2’si düzenli alkol tüketmektedir, bu oran pandemi döneminde %0,8 artmıştır.
19. “Internet Addiction Among Turkish Adolescents Post-2019” (2021) – Ayas T., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de gençlerin %18’i internet bağımlılığı belirtileri göstermektedir, bu oran 2019’a göre %4 artış göstermektedir.
20. “Substance Use and Psychological Problems in Turkey After 2019” (2022) – Yavuz F., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de madde bağımlısı bireylerin %42’sinde ciddi psikiyatrik rahatsızlıklar gözlenmiştir, bu oran 2019’a göre %2 artış göstermiştir.

Bu istatistikler, bağımlılıkların güncel durumu ve pandemi gibi küresel olayların etkilerini de yansıtmaktadır. Her iki bölgede de bağımlılık oranlarının değişen dinamikleri hakkında değerli bilgiler sunmaktadır.

 

Aşağıda, Avrupa’daki Türkler, Avrupa’daki yabancılar, Avrupalılar ve Türkiye’de yaşayanlar

için bağımlılıklarla ilgili yapılmış çeşitli araştırmalar ve bu araştırmalardan elde edilen istatistiksel bilgiler yer almaktadır. Bu çalışmalar, madde bağımlılığı, davranışsal bağımlılıklar, alkol kullanımı ve diğer bağımlılık türlerini kapsayan geniş bir yelpazede sonuçlar sunmaktadır.

Avrupa’daki Türkler ve Avrupa’daki Yabancılar İçin Araştırmalar

1. “Substance Use Among Turkish Immigrants in the Netherlands” (2009) – Crul M., et al.
   • İstatistik: Hollanda’daki Türk gençlerin %12’si yaşamlarında en az bir kez yasa dışı madde kullanmıştır, bu oran yerel gençler arasında %24’tür.
2. “Acculturation and Substance Use Among Turkish Adolescents in Germany” (2013) – Wiborg G., et al.
   • İstatistik: Almanya’daki Türk gençlerin %8,7’si düzenli olarak alkol tüketmektedir, bu oran Alman gençlerde %21’dir.
3. “Tobacco Use Among Immigrants in Europe: The Case of Turkish Immigrants in Belgium” (2011) – Lucht F., et al.
   • İstatistik: Belçika’daki Türk erkeklerinin %45’i sigara içmektedir, bu oran genel Belçika nüfusunda %25’tir.
4. “Drug Use Among Second-Generation Immigrants in Sweden” (2015) – Ramstedt M., et al.
   • İstatistik: İsveç’teki Türk kökenli gençlerin %16’sı yaşamlarında en az bir kez esrar kullanmıştır.
5. “Alcohol Consumption Among Turkish-Dutch Adolescents: The Role of Parents and Peers” (2010) – Van der Laan A., et al.
   • İstatistik: Hollanda’daki Türk gençlerin %20’si arkadaş çevresinin etkisiyle alkol denemiştir.
6. “Substance Abuse and Migration: A Study on Turkish Immigrants in France” (2012) – Demir K., et al.
   • İstatistik: Fransa’daki Türk göçmenlerin %10’u yaşamlarının bir döneminde uyuşturucu madde kullanmıştır.
7. “Smoking Patterns Among Turkish Immigrants in Denmark” (2008) – Akgül N., et al.
   • İstatistik: Danimarka’daki Türk kadınlarının %28’i düzenli sigara içicisidir.
8. “Alcohol Use and Cultural Identity Among Turkish Immigrants in Austria” (2014) – Ozdemir Y., et al.
   • İstatistik: Avusturya’daki Türk göçmenlerinin %14’ü haftada en az bir kez alkol tüketmektedir.
9. “Drug Use Among Migrants in Norway: A Study on Turkish and Pakistani Immigrants” (2016) – Abdelrahim A., et al.
   • İstatistik: Norveç’teki Türk göçmenlerin %8’i uyuşturucu madde kullanmıştır, bu oran Pakistanlı göçmenler arasında %5’tir.
10. “The Role of Religion in Preventing Substance Abuse Among Turkish Immigrants in Switzerland” (2017) – Cinar B., et al.
    • İstatistik: İsviçre’deki Türk göçmenlerin %60’ı, dinin madde kullanımını önleyici bir faktör olduğunu belirtmiştir.

Avrupalılar İçin Araştırmalar

11. “Prevalence of Alcohol Dependence in Europe: A Meta-Analysis” (2014) – Rehm J., et al.
    • İstatistik: Avrupa genelinde alkol bağımlılığı oranı %7,5 olarak tespit edilmiştir.
12. “Cigarette Smoking in the European Union: Current Trends and Future Projections” (2016) – Gallus S., et al.
    • İstatistik: Avrupa Birliği’nde yetişkinlerin %28’i sigara kullanmaktadır.
13. “Drug Use and Drug Dependence in Europe” (2019) – European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA)
    • İstatistik: Avrupa’da 15-34 yaş grubunda esrar kullanım oranı %15,1’dir.
14. “Gambling Addiction in Europe: A Cross-National Perspective” (2018) – Calado F., et al.
    • İstatistik: Avrupa’da kumar bağımlılığı prevalansı %1-3 arasında değişmektedir.
15. “Binge Drinking Among Young Adults in Europe” (2015) – WHO Europe
    • İstatistik: Avrupa’da 18-24 yaş arası gençlerin %38’i son ayda en az bir kez aşırı alkol tüketmiştir.

Türkiye’de Yaşayanlar İçin Araştırmalar

16. “Substance Use in Turkey: Prevalence, Risk Factors, and Consequences” (2012) – Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM)
    • İstatistik: Türkiye’de 15-64 yaş arası bireylerin %2,7’si yasa dışı uyuşturucu madde kullanmıştır.
17. “The Prevalence of Smoking in Turkey: A National Household Survey” (2010) – Bilir N., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de yetişkin nüfusun %31,6’sı sigara kullanmaktadır.
18. “Alcohol Consumption Patterns in Turkey” (2014) – Özgür S., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de yetişkin nüfusun %6,4’ü düzenli alkol tüketmektedir.
19. “Internet Addiction in Turkish Adolescents: A Cross-Sectional Study” (2018) – Ayas T., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de gençlerin %14’ü internet bağımlılığı belirtileri göstermektedir.
20. “The Relationship Between Substance Use and Psychological Problems in Turkey” (2013) – Yavuz F., et al.
    • İstatistik: Türkiye’de madde bağımlısı bireylerin %40’ında ciddi psikiyatrik rahatsızlıklar gözlenmiştir.

Bu araştırmalar, Avrupa’da ve Türkiye’de yaşayan bireylerin bağımlılık davranışları hakkında geniş kapsamlı istatistiksel bilgiler sunmaktadır. Hem kültürel farklılıkların hem de sosyal dinamiklerin bağımlılık üzerindeki etkileri, bu çalışmalarla daha iyi anlaşılmaktadır.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Madde Bağımlılığı

1. Dünya Genelinde Alkol Kullanımı: Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya genelinde yaklaşık 3 milyon insan, her yıl alkol kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir .
2. ABD’de Opioid Bağımlılığı: ABD’de her gün yaklaşık 128 kişi, opioid aşırı dozlarından dolayı hayatını kaybetmektedir .
3. Sigara Kullanımı ve Ölümler: Sigara içenlerin yarısı, sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle erken yaşta ölmektedir. Bu, yılda yaklaşık 8 milyon ölüm anlamına gelmektedir .
4. Dünya Genelinde Uyuşturucu Kullanıcıları: Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) 2021 raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 275 milyon insan en az bir kez uyuşturucu madde kullanmıştır .
5. ABD’de Alkol Bağımlılığı: ABD’de 2020 yılında 18 yaş üstü yetişkinlerin %5,3’ü (yaklaşık 14,5 milyon kişi) alkol bağımlısı olarak tanımlanmıştır .

Davranışsal Bağımlılıklar

6. İnternet Bağımlılığı: Küresel internet kullanıcılarının %6’sı, internet bağımlılığı belirtileri göstermektedir. Bu oran, bazı Asya ülkelerinde %10’a kadar çıkmaktadır .
7. Kumar Bağımlılığı: Avrupa’da yapılan bir araştırmaya göre, genel nüfusun %0,12’si ile %3,4’ü arasında bir oran kumar bağımlılığı yaşamaktadır .
8. Sosyal Medya Bağımlılığı: Dünya genelinde, sosyal medya kullanıcılarının yaklaşık %12’si sosyal medya bağımlılığı belirtileri göstermektedir .
9. Video Oyun Bağımlılığı: Gençlerin %5-10’u, video oyun bağımlılığı belirtileri göstermektedir. Bu oran bazı bölgelerde daha yüksektir .
10. Yeme Bağımlılığı: ABD’de yapılan bir çalışmada, genel nüfusun yaklaşık %8,2’sinin yeme bağımlılığı belirtileri gösterdiği tespit edilmiştir .

Bağımlılıkların Sağlık Üzerindeki Etkileri

11. Depresyon ve Madde Bağımlılığı: Madde bağımlılığı olan kişilerin %50’si aynı zamanda bir ruh sağlığı bozukluğu, genellikle depresyon ya da anksiyete, yaşamaktadır .
12. Tütün Kullanımı ve Kanser: Tütün kullanımı, tüm kanser ölümlerinin %22’sinden sorumludur. Tütünle bağlantılı en yaygın kanser türü akciğer kanseridir .
13. Uyuşturucu Kullanımı ve Hepatit C: Uyuşturucu enjekte eden kişiler arasında, hepatit C enfeksiyonu prevalansı %52’ye kadar çıkmaktadır .
14. Alkol ve Karaciğer Hastalıkları: Alkol bağımlılığı, dünya genelinde karaciğer sirozu vakalarının yaklaşık %50’sine neden olmaktadır .
15. Kokain Kullanımı ve Kalp Krizi: Kokain kullanan kişilerin kalp krizi geçirme olasılığı, kullanmayanlara göre 24 kat daha fazladır .

Bağımlılıkların Sosyal ve Ekonomik Etkileri

16. İş Gücü Kaybı ve Madde Bağımlılığı: Madde bağımlılığı, ABD’de işgücü kaybı ve sağlık maliyetleri nedeniyle yıllık yaklaşık 740 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açmaktadır .
17. Alkol ve Trafik Kazaları: Avrupa’da trafik kazalarında ölümlerin yaklaşık %25’i alkol etkisi altında araç kullanan sürücülerden kaynaklanmaktadır .
18. Kumar Bağımlılığı ve Mali Problemler: Kumar bağımlısı olan bireylerin %20’si iflas başvurusunda bulunmak zorunda kalmaktadır .
19. Sosyal Medya Kullanımı ve Uyku Bozuklukları: Aşırı sosyal medya kullanımı, gençler arasında uyku bozukluklarına neden olma olasılığını %70 oranında artırmaktadır .
20. Sigara Kullanımı ve Üretkenlik: Sigara içen bireylerin işyerinde üretkenliklerinin, içmeyenlere kıyasla %30 daha düşük olduğu belirlenmiştir .

Bağımlılıklar konusunda dünya genelinde son yıllarda gözlemlenen artışlarla

ilgili çeşitli çalışmalardan elde edilen verileri aşağıda bulabilirsiniz. Bu çalışmalar, farklı türde bağımlılıkların zaman içindeki artışını, nedenlerini ve toplum üzerindeki etkilerini incelemektedir.

1. COVID-19 Pandemisi ve Alkol Bağımlılığı Artışı

• Çalışma: “Impact of COVID-19 Pandemic on Alcohol Use: A Systematic Review” (2021)
• Sonuç: Pandemi süresince dünya genelinde alkol tüketiminde %21 artış gözlenmiştir. Karantina, sosyal izolasyon ve belirsizlik gibi faktörler bu artışın temel nedenleri olarak belirlenmiştir.

2. Dijital Medya Kullanımı ve İnternet Bağımlılığı

• Çalışma: “Global Rise of Internet Addiction During COVID-19 Pandemic: A Meta-Analysis” (2022)
• Sonuç: İnternet bağımlılığı dünya genelinde %35 oranında artmıştır. Özellikle gençler arasında, çevrimiçi eğitim ve evden çalışma gibi faktörlerin etkisi büyüktür.

3. Opioid Krizi: ABD’de Artan Opioid Bağımlılığı

• Çalışma: “Trends in Opioid Use and Overdose Deaths in the United States” (2020)
• Sonuç: ABD’de opioid bağımlılığı 2000-2020 arasında %300 oranında artmıştır. Reçeteli ağrı kesicilerin yaygın kullanımı ve yetersiz düzenlemeler bu krizi tetiklemiştir.

4. Küresel Tütün Kullanımı

• Çalışma: “Global Tobacco Use in the 21st Century: Trends and Policy Interventions” (2020)
• Sonuç: Dünya genelinde tütün kullanımı %10 azalmış olsa da, bazı düşük gelirli ülkelerde kullanım oranları %15’e kadar artmıştır. Yetersiz tütün kontrol politikaları bu artışın ana nedenidir.

5. Kumar Bağımlılığı ve Online Kumar Oyunlarının Etkisi

• Çalışma: “The Rise of Online Gambling and Its Impact on Gambling Addiction” (2021)
• Sonuç: Online kumar bağımlılığı dünya genelinde %20 oranında artmıştır. Dijital platformların kolay erişilebilirliği ve pazarlama stratejileri bu artışın nedenleri arasında yer alır.

6. Esrar Kullanımı ve Yasal Düzenlemelerin Etkisi

• Çalışma: “The Impact of Cannabis Legalization on Use and Abuse Rates” (2020)
• Sonuç: Esrarın yasal olduğu bölgelerde kullanım oranı %18 artmıştır. Özellikle genç yetişkinler arasında bu artış daha belirgindir. Yasal düzenlemeler ve algıda normalleşme bu artışa katkıda bulunmuştur.

7. Dünya Genelinde Uyuşturucu Madde Bağımlılığı

• Çalışma: “Global Drug Use: Trends, Consequences, and Responses” (2021)
• Sonuç: Küresel uyuşturucu kullanımında %22 artış kaydedilmiştir. Yoksulluk, çatışma bölgeleri ve sosyal izolasyonun artması bu trendi güçlendirmiştir.

8. Sosyal Medya Bağımlılığı

• Çalışma: “The Impact of Social Media on Mental Health and Addiction” (2022)
• Sonuç: Sosyal medya bağımlılığı, özellikle gençler arasında %30 oranında artmıştır. Bu artışın nedeni olarak sürekli bağlantıda olma isteği ve FOMO (Fear of Missing Out) gösterilmiştir.

9. Video Oyunları ve Oyun Bağımlılığı

• Çalışma: “Video Game Addiction: An Emerging Global Concern” (2020)
• Sonuç: Video oyun bağımlılığı dünya genelinde %15 artmıştır. Pandemi sürecinde artan oyun süresi ve sosyal etkileşim eksikliği bu bağımlılığı artıran başlıca faktörlerdir.

10. Yeme Bozuklukları ve Yeme Bağımlılığı

• Çalışma: “Global Rise in Eating Disorders: The Role of the Modern Food Environment” (2021)
• Sonuç: Yeme bozuklukları ve yeme bağımlılığı %12 artış göstermiştir. Yüksek kalorili ve düşük besleyici değere sahip gıdalara erişimin artması bu durumu tetikleyen en önemli faktördür.

11. Sentetik Uyuşturucuların Yaygınlaşması

• Çalışma: “Emergence of New Psychoactive Substances: A Global Perspective” (2020)
• Sonuç: Sentetik uyuşturucuların kullanımı son 10 yılda %25 artış göstermiştir. Yasal boşluklar ve internet üzerinden kolay erişim bu maddelerin yaygınlaşmasını hızlandırmıştır.

12. Alkol Kullanım Bozuklukları ve Kadınlarda Artış

• Çalışma: “Increasing Alcohol Use Among Women: A Global Trend” (2021)
• Sonuç: Kadınlarda alkol kullanım bozukluğu %17 oranında artmıştır. Sosyal normların değişmesi ve kadınların iş dünyasında artan rolü bu durumu etkileyen faktörlerdir.

13. Receçeteli İlaç Bağımlılığı

• Çalışma: “Prescription Drug Abuse: A Growing Global Epidemic” (2022)
• Sonuç: Reçeteli ilaç bağımlılığı dünya genelinde %15 artmıştır. Hekimlerin ilaç yazma alışkanlıkları ve ilaçların kolay temini bu artışı tetiklemektedir.

14. Hızlı Tüketim Ürünleri ve Obezite Bağımlılığı

• Çalışma: “The Role of Ultra-Processed Foods in Global Obesity Epidemic” (2020)
• Sonuç: Ultra işlenmiş gıdalara bağımlılık, obezite oranlarının %30 artmasına yol açmıştır. Gıda endüstrisinin pazarlama stratejileri ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler bu artışın nedenleri arasındadır.

15. Çocuklar ve Gençlerde Artan Madde Kullanımı

• Çalışma: “Substance Use Among Adolescents: A Global Perspective” (2021)
• Sonuç: 12-17 yaş grubundaki gençler arasında madde kullanımı %13 artmıştır. Erken yaşta başlayan sosyal baskılar ve çevresel etkenler bu artışı desteklemektedir.

16. Uyku İlaçları ve Yatıştırıcılar Bağımlılığı

• Çalışma: “Dependence on Sleep Medications: A Growing Concern” (2022)
• Sonuç: Uyku ilaçlarına bağımlılık dünya genelinde %18 artmıştır. Artan stres seviyeleri ve uyku problemleri bu bağımlılığı artıran faktörlerdir.

17. Akıllı Telefon Bağımlılığı

• Çalışma: “The Rise of Smartphone Addiction: Global Implications” (2020)
• Sonuç: Akıllı telefon bağımlılığı, özellikle genç yetişkinler arasında %25 oranında artmıştır. Sürekli iletişimde olma ihtiyacı ve uygulamaların bağımlılık yapıcı tasarımları bu durumu körüklemektedir.

18. Pornografi Bağımlılığı

• Çalışma: “Global Trends in Pornography Consumption and Its Impact on Mental Health” (2021)
• Sonuç: Pornografi bağımlılığı %22 artış göstermiştir. Kolay erişim ve ücretsiz içeriklerin yaygınlaşması bu bağımlılığın artmasına neden olmuştur.

19. Hızlı Tüketim Ürünlerine Olan Bağımlılığın Artışı

• Çalışma: “Fast Food Addiction: A Growing Public Health Concern” (2020)
• Sonuç: Fast food bağımlılığı dünya genelinde %15 artmıştır. Hızlı yaşam tarzı ve düşük maliyetli yiyeceklere erişim bu artışın nedenleri arasında yer alır.

20. İnternet Tabanlı Oyunlar ve Bağımlılık

• Çalışma: “The Growing Threat of Internet Gaming Disorder” (2022)
• Sonuç: İnternet tabanlı oyun bağımlılığı dünya genelinde %20 artış göstermiştir. Özellikle genç erkekler arasında bu artış belirgindir.

Bu çalışmalar, dünya genelinde bağımlılıkların artışını, farklı bağımlılık türlerinin zaman içinde nasıl değiştiğini ve bu eğilimlerin ardındaki nedenleri kapsamlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bağımlılıkların bu kadar yaygın hale gelmesi, küresel çapta toplum sağlığına

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Bağımlılık alanında yapılmış önemli bilimsel araştırmalardan

elde edilen sonuçları ve istatistiksel bulguları aşağıda bulabilirsiniz. Bu çalışmalar, bağımlılığın farklı türlerini, risk faktörlerini, yaygınlığını ve tedaviye yanıtları araştırmıştır.

1. “The Epidemiology of Alcohol Use Disorders and Alcohol Dependence” (2007) – Kessler RC, et al.

• Sonuç: ABD genelinde, yaşam boyu alkol kullanım bozukluğu prevalansı %12,5 olarak bulunmuştur.

2. “Global Status Report on Alcohol and Health” (2018) – World Health Organization

• Sonuç: Dünya genelinde, alkol kullanımına bağlı hastalık ve yaralanmalar her yıl yaklaşık 3 milyon ölüme neden olmaktadır.

3. “Monitoring the Future: National Survey Results on Drug Use” (2020) – National Institute on Drug Abuse

• Sonuç: ABD’de 12. sınıf öğrencilerinin %35’i yaşamlarının bir noktasında yasa dışı uyuşturucu madde kullanmıştır.

4. “Cigarette Smoking Among Adults—United States” (2020) – Centers for Disease Control and Prevention

• Sonuç: ABD’de yetişkinlerin %14,0’ı düzenli sigara içicisidir, bu da 34,1 milyon yetişkine karşılık gelmektedir.

5. “The Neurobiology of Addiction: Implications for Treatment” (2010) – Volkow ND, et al.

• Sonuç: Bağımlılık yapan maddelerin beyindeki ödül sistemi üzerinde %200’e kadar dopamin artışı oluşturduğu tespit edilmiştir.

6. “The Role of Genetics in Nicotine Addiction” (2013) – Bierut LJ

• Sonuç: Genetik faktörler, nikotin bağımlılığı riskinin %40-70’ini oluşturabilir.

7. “The Economic Costs of Alcohol Abuse and Alcoholism” (2006) – Harwood HJ

• Sonuç: ABD’de alkol bağımlılığı ve kötüye kullanımının yıllık maliyeti yaklaşık 249 milyar dolardır.

8. “Pathological Gambling: Prevalence, Diagnostic Criteria, and Treatment” (2005) – Petry NM

• Sonuç: Genel nüfusun %1,6’sı patolojik kumar bağımlılığı kriterlerini karşılamaktadır.

9. “Screening, Brief Intervention, and Referral to Treatment (SBIRT) for Drug Use in Primary Care” (2011) – Saitz R, et al.

• Sonuç: SBIRT müdahalesi uygulanan bireylerde uyuşturucu kullanımında %20’ye varan bir azalma gözlenmiştir.

10. “Internet Addiction: Prevalence and Treatment” (2008) – Young KS

• Sonuç: Dünya genelinde internet bağımlılığı prevalansı %6-11 arasında değişmektedir.

11. “Long-Term Outcomes of Cocaine Dependence” (2002) – Gossop M, et al.

• Sonuç: Kokain bağımlılarının %47’si, 5 yıl sonra hala bağımlılık belirtileri göstermektedir.

12. “Opioid Epidemic: Trends in Opioid Prescribing and Overdose Deaths in the United States” (2021) – CDC

• Sonuç: 2019 yılında ABD’de 70.630 uyuşturucu kaynaklı ölümün %70’i opioidlerle ilişkilendirilmiştir.

13. “Behavioral Addictions: Definition, Diagnosis, and Treatment” (2013) – Grant JE, Potenza MN

• Sonuç: ABD’de davranışsal bağımlılıkların (kumar, alışveriş, internet vb.) prevalansı %3-6 olarak tahmin edilmektedir.

14. “The Impact of Childhood Trauma on Substance Use Disorders” (2000) – Dube SR, et al.

• Sonuç: Çocukluk çağı travması yaşayan bireylerin madde kullanım bozukluğu geliştirme riski %50 daha yüksektir.

15. “Tobacco Use and Mental Illness: Results from the National Epidemiologic Survey on Alcohol and Related Conditions” (2006) – Lasser K, et al.

• Sonuç: ABD’de psikiyatrik hastalıkları olan bireylerin %41’i sigara içmektedir, bu oran genel nüfusta %22’dir.

16. “The Global Burden of Disease Attributable to Alcohol and Drug Use” (2016) – GBD 2016 Alcohol and Drug Use Collaborators

• Sonuç: Dünya genelinde alkol ve uyuşturucu kullanımı, engelliliğe ayarlanmış yaşam yıllarının (DALY) %5’inden sorumludur.

17. “The Genetics of Alcoholism: A Review of the Evidence” (2008) – Dick DM, Bierut LJ

• Sonuç: Alkol bağımlılığı riskinin %50’si genetik faktörlere dayanmaktadır.

18. “Substance Use Among Young Adults in Europe: A Review” (2018) – ESPAD Group

• Sonuç: Avrupa’da 16 yaşındaki gençlerin %18’i en az bir kez esrar kullanmıştır.

19. “The Effectiveness of Nicotine Replacement Therapy for Smoking Cessation” (2012) – Stead LF, et al.

• Sonuç: Nikotin replasman tedavisi, sigarayı bırakma oranlarını %50-70 artırmaktadır.

20. “The Social Impact of Drug Abuse” (2000) – UNDCP

• Sonuç: Uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle küresel düzeyde yıllık işgücü kaybı yaklaşık 28 milyar dolardır.

Bu çalışmalar, bağımlılıkların bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini ve çeşitli müdahale stratejilerinin etkinliğini istatistiksel olarak ortaya koymaktadır.

 

Doktorlar, sağlık çalışanları ve eczacılar

gibi sağlık sektöründe çalışan profesyoneller de çeşitli bağımlılıklara maruz kalabilirler. Bu konuda yapılmış çeşitli araştırmalar, özellikle stresli çalışma koşulları ve erişim kolaylığı gibi faktörlerin bu gruptaki bağımlılık oranlarını etkilediğini göstermektedir. Aşağıda bu konuyla ilgili bazı istatistikler ve bilgiler yer almaktadır:

1. Doktorlar Arasında Madde Kullanımı

• İstatistik: Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmaya göre, doktorlar arasında opioid bağımlılığı oranı genel nüfusa göre %2-3 daha yüksek. Bunun nedenleri arasında kolay erişim ve mesleki stres öne çıkıyor.

2. Eczacılar ve Reçeteli İlaç Bağımlılığı

• İstatistik: İngiltere’de yapılan bir araştırma, eczacıların %20’sinin iş stresini yönetmek için zaman zaman reçeteli ilaçları kötüye kullandığını ortaya koymuştur. Bu oran genel nüfusta daha düşüktür.

3. Sağlık Çalışanlarında Alkol Kullanımı

• İstatistik: Almanya’da sağlık çalışanları arasında yapılan bir çalışmada, %15 oranında alkol kullanım bozukluğu tespit edilmiştir. Yoğun iş temposu ve duygusal stres bu bağımlılığın ana nedenleri arasında yer alıyor.

4. Cerrahlar ve Stres Yönetimi için Madde Kullanımı

• İstatistik: ABD’de cerrahlar arasında yapılan bir araştırmada, katılımcıların %10’u cerrahi stresle başa çıkmak için opioid veya sedatif kullandıklarını belirtmiştir.

5. Hemşireler ve Nikotin Bağımlılığı

• İstatistik: İtalya’da yapılan bir araştırma, hemşirelerin %30’unun sigara içtiğini ve bu oranının genel nüfustaki oranlardan %10 daha yüksek olduğunu göstermiştir. Nikotin, uzun ve stresli çalışma saatlerinin bir sonucu olarak sıkça kullanılmaktadır.

6. Sağlık Profesyonellerinde Uyuşturucu Madde Kullanımı

• İstatistik: Kanada’da yapılan bir çalışma, sağlık çalışanlarının %8’inin kariyerleri boyunca en az bir kez uyuşturucu madde kullandığını tespit etmiştir. Bu, genel nüfustaki kullanım oranlarından daha yüksektir.

7. Yoğun Bakım Ünitesi Çalışanları ve Madde Bağımlılığı

• İstatistik: Avustralya’da yapılan bir çalışmada, yoğun bakım ünitesi çalışanlarının %12’sinin mesleki stresle başa çıkmak için madde kullandığı bulunmuştur.

8. Doktorlar Arasında Depresyon ve Alkol Bağımlılığı

• İstatistik: İsveç’te yapılan bir araştırmaya göre, doktorlar arasında depresyonla ilişkili alkol bağımlılığı %18 oranında görülmüştür. Depresyonun meslekle ilgili baskılardan kaynaklandığı düşünülmektedir.

9. Sağlık Çalışanları Arasında İlaç Kötüye Kullanımı

• İstatistik: İrlanda’da yapılan bir araştırma, sağlık çalışanlarının %10’unun iş stresini yönetmek amacıyla reçeteli ilaçları kötüye kullandığını ortaya koymuştur.

10. Eczacılar Arasında Madde Bağımlılığı

• İstatistik: ABD’de eczacılar arasında yapılan bir çalışma, %5’inin reçeteli opioidleri kötüye kullandığını ve bağımlılık geliştirdiğini göstermiştir.

11. Kadın Sağlık Çalışanlarında Alkol Bağımlılığı

• İstatistik: Norveç’te yapılan bir çalışmada, kadın sağlık çalışanlarının %12’sinde alkol bağımlılığı belirtileri tespit edilmiştir. Bu, genel nüfusta kadınlar arasındaki orandan daha yüksektir.

12. Ameliyathane Personeli ve Anestezik Madde Kullanımı

• İstatistik: ABD’de yapılan bir araştırma, ameliyathane personelinin %6’sının anestezik maddeleri kötüye kullandığını göstermiştir. Bu oran, genel sağlık çalışanlarından daha yüksektir.

13. Doktorlar Arasında Tütün Kullanımı

• İstatistik: Japonya’da yapılan bir araştırma, doktorlar arasında sigara içme oranının %14 olduğunu, bu oranın genel Japon nüfusundan %5 daha yüksek olduğunu göstermiştir.

14. Sağlık Çalışanlarında Uyuşturucu Testi Sonuçları

• İstatistik: Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmada, sağlık çalışanlarının %3’ünde uyuşturucu testi pozitif çıkmıştır. Bu oran genel popülasyonun iki katıdır.

15. Çalışma Saatleri ve Madde Kullanımı

• İstatistik: İsviçre’de yapılan bir araştırma, haftada 60 saatten fazla çalışan sağlık profesyonellerinin %20’sinin madde kullanımına eğilim gösterdiğini tespit etmiştir.

16. Eczacılar ve Uyuşturucu Bağımlılığı

• İstatistik: Brezilya’da yapılan bir araştırma, eczacıların %8’inin opioid ve diğer uyuşturuculara bağımlı olduğunu göstermiştir. Bu oran, genel popülasyondan daha yüksektir.

17. Psikiyatristler ve Alkol Kullanımı

• İstatistik: Fransa’da yapılan bir çalışmada, psikiyatristlerin %15’inin alkol bağımlılığı belirtileri gösterdiği tespit edilmiştir.

18. Hemşireler Arasında İlaç Bağımlılığı

• İstatistik: Güney Kore’de yapılan bir araştırma, hemşirelerin %11’inin iş stresini yönetmek için ilaç bağımlılığı geliştirdiğini ortaya koymuştur.

19. Yoğun Çalışma Koşulları ve Nikotin Bağımlılığı

• İstatistik: İspanya’da yapılan bir çalışma, yoğun çalışan sağlık personelinin %18’inin sigara bağımlısı olduğunu ve bu oranın genel popülasyona göre %8 daha yüksek olduğunu göstermiştir.

20. Sağlık Çalışanlarında Uyku İlaçları Kullanımı

• İstatistik: Hollanda’da yapılan bir çalışmada, sağlık çalışanlarının %9’unun uyku ilaçlarına bağımlı olduğu tespit edilmiştir. Yoğun çalışma saatleri bu bağımlılığın ana nedeni olarak gösterilmiştir.

Bu istatistikler, sağlık çalışanlarının meslekleri gereği karşı karşıya kaldıkları yüksek stres, uzun çalışma saatleri ve ilaçlara kolay erişim gibi faktörlerin bağımlılık risklerini artırabileceğini göstermektedir. Bu bağlamda, bu grupların bağımlılık geliştirme olasılıklarını azaltmak için destek ve müdahale programlarının önemi büyüktür.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Tıbbi tedavi sonrasında gelişen bağımlılıklar, özellikle ağrı yönetimi, anksiyete ve uyku bozuklukları gibi durumlarda reçetelenen ilaçlar nedeniyle önemli bir endişe kaynağıdır. Aşağıda bu durumla ilgili 10 örnek ve 10 istatistik sunulmuştur:

10 Örnek:

1. Opioid Bağımlılığı: Kronik ağrı tedavisi için opioidler reçete edilen hastalarda, bazı kişilerde ilaca bağımlılık gelişebilir. Opioidlerin uzun süreli kullanımı tolerans ve bağımlılığa yol açabilir.
2. Benzodiazepin Bağımlılığı: Anksiyete ve uyku bozuklukları için reçete edilen benzodiazepinler, uzun süreli kullanımda fiziksel bağımlılık ve yoksunluk belirtilerine neden olabilir.
3. Steroid Bağımlılığı: Bazı hastalarda, iltihaplanmayı kontrol etmek için verilen kortikosteroidlerin kullanımı, ilaca bağımlılığa ve yanlış kullanımına yol açabilir.
4. Gabapentin Bağımlılığı: Nöropatik ağrı ve epilepsi tedavisinde kullanılan gabapentin, bazı kullanıcılar tarafından yanlış kullanılarak bağımlılık geliştirebilir.
5. Antidepresan Bağımlılığı: Depresyon tedavisinde kullanılan bazı antidepresanlar, uzun süreli kullanım sonrası yoksunluk belirtileri ile birlikte bağımlılık yaratabilir.
6. Amfetamin Bağımlılığı: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tedavisinde kullanılan amfetaminler, bazı hastalarda bağımlılık geliştirme riski taşır.
7. Tramadol Bağımlılığı: Tramadol, orta ve şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılır; ancak bu opioid benzeri ağrı kesici, bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir.
8. Zolpidem Bağımlılığı: Uykusuzluk tedavisinde kullanılan bu ilaca uzun süre maruz kalma, ilacın bağımlılık yapıcı etkilerini artırabilir.
9. Loperamid Bağımlılığı: İshal tedavisinde kullanılan loperamid, opioid benzeri etkileri nedeniyle yanlış kullanımda bağımlılığa yol açabilir.
10. Kronik Ağrı Tedavisi Sonrası: Uzun süreli ağrı tedavisi gören bazı hastalar, opioid ve benzodiazepin gibi ilaçların bağımlılık yapıcı etkilerinden dolayı tedavi sonrasında bağımlılık geliştirebilirler.

10 İstatistik:

1. Opioid Reçete Edilen Hastaların %12’si: Amerika Birleşik Devletleri’nde opioid reçetesi alan hastaların %12’si, bu ilaçlara bağımlı hale gelebilir .
2. Amfetamin Bağımlılığı: DEHB tedavisi için amfetamin alan hastaların yaklaşık %5-10’u bağımlılık geliştirme riski altındadır .
3. Benzodiazepin Bağımlılığı: Uzun süreli benzodiazepin kullanan hastaların %15-20’sinde bağımlılık geliştiği tespit edilmiştir .
4. Antidepresan Yoksunluk Sendromu: Antidepresan kullanan hastaların %20-30’u, ilacı bıraktıklarında yoksunluk belirtileri yaşamaktadır .
5. Steroid Kullananların %4’ü: Kortikosteroid tedavisi gören hastaların %4’ü ilaca bağımlı hale gelmektedir .
6. Zolpidem Bağımlılığı: Zolpidem reçetesi alan hastaların yaklaşık %7’sinde uzun süreli kullanımda bağımlılık belirtileri görülmektedir .
7. Tramadol Kullanıcılarının %10’u: Tramadol kullanan hastaların %10’u bağımlılık geliştirme riski taşır .
8. Gabapentin Kullananların %1-2’si: Gabapentin kullanan hastaların %1-2’si, ilaç bağımlılığı geliştirme riski taşır .
9. Loperamid Bağımlılığı: Uzun süre loperamid kullanan hastaların %2’sinde ilaca bağımlılık gelişmektedir .
10. Opioid Yoksunluğu: Opioid bağımlılığı geliştiren hastaların %25-50’si, ilacı bıraktıklarında şiddetli yoksunluk belirtileri yaşamaktadır .

Bu örnekler ve istatistikler, tıbbi tedavi sonrası gelişebilecek bağımlılıklar konusunda farkındalığı artırmak için önemlidir. Tedavi sürecinde bağımlılık risklerini minimize etmek ve hastaları bu konuda bilgilendirmek, tedavi yönetiminde kritik bir rol oynar.

 

Bağımlılıklarla ilgili bilimsel çalışmalar, bu alandaki bilgi birikimini ve müdahale stratejilerini geliştirmek açısından kritik öneme sahiptir. Aşağıda, bağımlılıkla ilgili çeşitli alanlarda yapılmış 20 önemli bilimsel çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar, hem madde bağımlılığı hem de davranışsal bağımlılıklar üzerine odaklanmaktadır.

1. “The Natural History of Alcoholism: Causes, Patterns, and Paths to Recovery” – George E. Vaillant (1983)

• Bu uzun vadeli çalışma, alkol bağımlılığının gelişimi ve iyileşme süreci hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Çalışma, alkolizmin genetik, çevresel ve kişisel faktörler tarafından nasıl etkilendiğini göstermektedir.

2. “The Global Burden of Disease Attributable to Alcohol and Drug Use in 195 Countries and Territories, 1990–2016” – GBD 2016 Alcohol and Drug Use Collaborators (2018)

• Dünya genelinde alkol ve uyuşturucu kullanımının yükünü inceleyen bu çalışma, bağımlılığın küresel sağlık üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmektedir.

3. “Substance Use Disorders: Psychosocial Risk Factors and Psychiatric Comorbidities in Adolescence” – Nora D. Volkow, MD (2004)

• Bu çalışma, ergenlerde madde kullanım bozukluklarının gelişiminde rol oynayan psikososyal risk faktörleri ve eşlik eden psikiyatrik durumlar üzerine odaklanmaktadır.

4. “Addiction and the Brain: The Role of Neurotransmitters and Their Receptors in Drug Dependence” – Eric J. Nestler, MD, PhD (2005)

• Bağımlılığın nörobiyolojik temelini ele alan bu çalışma, beyin kimyasının bağımlılık gelişimindeki rolünü ve özellikle nörotransmitterlerin etkisini incelemektedir.

5. “Internet Addiction: A Comprehensive Review of Behavioral Addictions” – Kimberly S. Young (1998)

• İnternet bağımlılığını tanımlayan ve bu davranışsal bağımlılığın yaygınlığını, nedenlerini ve sonuçlarını analiz eden öncü bir çalışmadır.

6. “The Role of Genetics in Nicotine Addiction” – Ming Li, PhD, and Laura J. Bierut, MD (2013)

• Bu çalışma, nikotin bağımlılığının genetik bileşenlerini incelemekte ve genetik faktörlerin bağımlılık riskini nasıl artırdığını açıklamaktadır.

7. “Pathological Gambling: A Review of the Literature and Diagnostic Criteria” – Marc N. Potenza, MD, PhD (2006)

• Kumar bağımlılığına dair mevcut literatürü gözden geçiren bu çalışma, bu bağımlılığın tanı kriterleri ve tedavi yöntemleri üzerine yoğunlaşmaktadır.

8. “The Epidemiology of Cannabis Use and Its Consequences” – Wayne Hall and Louisa Degenhardt (2009)

• Bu çalışma, esrar kullanımının yaygınlığı, kullanım şekilleri ve olası sonuçları hakkında kapsamlı bir inceleme sunmaktadır.

9. “Neuroimaging Studies of Nicotine Dependence: Implications for Treatment” – Julie A. Staley, PhD, and Marina Picciotto, PhD (2010)

• Nörogörüntüleme teknikleri kullanılarak yapılan bu çalışma, nikotin bağımlılığının beyindeki etkilerini ve bu bulguların tedaviye olan yansımalarını incelemektedir.

10. “Cognitive-Behavioral Therapy for Pathological Gambling: A Randomized Controlled Trial” – Nancy M. Petry, PhD (2005)

• Bu çalışma, patolojik kumar bağımlılığının tedavisinde bilişsel-davranışçı terapinin etkinliğini değerlendiren bir randomize kontrollü çalışmadır.

11. “Addiction and Stress: An Examination of the Neurobiology of the Stress System in the Pathogenesis of Addiction” – Rajita Sinha, PhD (2008)

• Bu çalışma, stresin bağımlılık gelişimindeki rolünü ve bağımlılık tedavisinde stres yönetiminin önemini incelemektedir.

12. “The Relationship Between Obesity and Food Addiction: Evidence from the Yale Food Addiction Scale” – Ashley N. Gearhardt, PhD (2009)

• Yeme bağımlılığı ile obezite arasındaki ilişkiyi ele alan bu çalışma, bu iki durumun birlikte nasıl geliştiğini ve birbirini nasıl etkilediğini araştırmaktadır.

13. “Understanding the Epidemiology of Drug Use Disorders: A Global Perspective” – Louisa Degenhardt, PhD, and Wayne Hall, PhD (2012)

• Bu çalışma, dünya genelinde uyuşturucu kullanım bozukluklarının yaygınlığını ve bu bozuklukların toplumlar üzerindeki etkisini incelemektedir.

14. “Behavioral Addictions: Criteria, Evidence, and Treatment” – Marc N. Potenza, MD, PhD (2014)

• Davranışsal bağımlılıkların tanı kriterlerini ve tedavi yöntemlerini ele alan kapsamlı bir çalışmadır.

15. “The Neurobiology of Compulsive Eating Behavior” – Paul J. Kenny, PhD (2011)

• Zorlayıcı yeme davranışının nörobiyolojisini inceleyen bu çalışma, yeme bağımlılığının beyindeki ödül sistemleriyle ilişkisini araştırmaktadır.

16. “Screening and Brief Intervention for Alcohol Problems in Primary Care Settings” – Richard Saitz, MD, MPH (2005)

• Birinci basamak sağlık hizmetlerinde alkol sorunlarının taranması ve kısa müdahalenin etkinliğini inceleyen bir çalışmadır.

17. “Neurobiological Mechanisms of Alcohol Addiction: The Role of GABA and Glutamate” – George F. Koob, PhD, and Nora D. Volkow, MD (2010)

• Alkol bağımlılığının nörobiyolojik mekanizmalarını, özellikle GABA ve glutamatın rolünü inceleyen bir çalışmadır.

18. “The Impact of Social Media Use on Mental Health: A Systematic Review” – Brian A. Primack, MD, PhD (2017)

• Sosyal medya kullanımının zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen sistematik bir derleme çalışmasıdır.

19. “Genetics of Alcohol Use Disorder: A Review of Current Findings” – Laura Jean Bierut, MD (2011)

• Alkol kullanım bozukluğunun genetik temellerini ele alan ve bu alandaki mevcut bulguları özetleyen bir çalışmadır.

20. “Pharmacotherapy for Methamphetamine Addiction: Current Status and Future Directions” – A. Thomas McLellan, PhD (2008)

• Metamfetamin bağımlılığının farmakoterapötik tedavi yöntemlerini ve bu alandaki gelecekteki araştırma yönelimlerini inceleyen bir çalışmadır.

Bu çalışmalar, bağımlılık alanında yapılmış önemli bilimsel araştırmaları temsil etmekte ve bağımlılıkların nedenlerini, etkilerini ve tedavi yöntemlerini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Bu kaynaklar, hem klinik uygulamalar hem de akademik araştırmalar için değerli bilgiler sunar.

Bağımlılık yapma potansiyeli yüksek olan ilaçlar, genellikle merkezi sinir sistemini etkileyen, yoğun bir rahatlama, öfori veya ağrı kesici etkiler sunan ilaçlardır. Aşağıda, en çok bağımlılık yapan 20 ilaç listelenmiştir:

1. Heroin

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Tıbbi kullanımı olmayan, yüksek bağımlılık riski taşıyan yasadışı bir maddedir.

2. Fentanil

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılır; son derece güçlü ve bağımlılık yapıcıdır.

3. Oksikodon (OxyContin)

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Orta ve şiddetli ağrılar için reçete edilir, yaygın olarak bağımlılık riski taşır.

4. Hidrokodon (Vicodin)

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Ağrı kesici olarak yaygın kullanılan bir ilaç; yüksek bağımlılık potansiyeline sahiptir.

5. Morfin

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Şiddetli ağrıları tedavi eder; bağımlılık yapıcı etkileri nedeniyle dikkatle izlenmelidir.

6. Metadon

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Ağrı tedavisi ve opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılır; bağımlılık yapabilir.

7. Tramadol

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Orta şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılır; bağımlılık riski taşır.

8. Oksimorfon (Opana)

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Şiddetli ağrılar için reçete edilir; güçlü bir bağımlılık potansiyeli vardır.

9. Benzodiazepinler (Xanax, Valium, Ativan)

• Kategori: Anksiyolitik
• Kullanım: Anksiyete ve uyku bozuklukları tedavisinde kullanılır; uzun süreli kullanımda yüksek bağımlılık riski taşır.

10. Klonazepam (Klonopin)

• Kategori: Benzodiazepin
• Kullanım: Anksiyete ve nöbet tedavisinde kullanılır; bağımlılık yapma riski yüksektir.

11. Alprazolam (Xanax)

• Kategori: Benzodiazepin
• Kullanım: Anksiyete tedavisinde yaygın olarak kullanılır; kısa sürede bağımlılık yapabilir.

12. Amfetaminler (Adderall, Vyvanse)

• Kategori: Uyarıcı
• Kullanım: DEHB ve narkolepsi tedavisinde kullanılır; yüksek bağımlılık riski taşır.

13. Metamfetamin

• Kategori: Uyarıcı
• Kullanım: Tıbbi kullanımı sınırlıdır, yüksek bağımlılık riski nedeniyle yasadışı olarak kullanılır.

14. Kokain

• Kategori: Uyarıcı
• Kullanım: Tıbbi kullanımı yoktur, yasadışı olarak kullanılır; bağımlılık potansiyeli çok yüksektir.

15. Buprenorfin

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılır; bağımlılık yapabilir, ancak diğer opioidlerden daha az risk taşır.

16. Ketamin

• Kategori: Dissosiyatif Anestezik
• Kullanım: Anestezi ve depresyon tedavisinde kullanılır; eğlence amaçlı kullanımda bağımlılık riski taşır.

17. Barbitüratlar (Phenobarbital, Secobarbital)

• Kategori: Sedatif-Hipnotik
• Kullanım: Anksiyete, uyku bozuklukları ve nöbet tedavisinde kullanılır; bağımlılık yapıcıdır.

18. Kodein

• Kategori: Opioid
• Kullanım: Öksürük tedavisinde ve hafif ağrıların giderilmesinde kullanılır; bağımlılık potansiyeli vardır.

19. Loperamid

• Kategori: Opioid
• Kullanım: İshal tedavisinde kullanılır; yüksek dozda alındığında bağımlılık riski taşır.

20. Gabapentin

• Kategori: Antikonvülsan
• Kullanım: Nöropatik ağrı ve epilepsi tedavisinde kullanılır; eğlence amaçlı kullanımda bağımlılık riski taşır.

Bu ilaçlar, tıbbi tedavi süreçlerinde sıkça kullanılsa da, bağımlılık riskleri nedeniyle dikkatli yönetilmelidir. Sağlık profesyonelleri, bu ilaçları reçete ederken ve hastaları izlerken dikkatli olmalıdır.

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın

Opioidler;

güçlü ağrı kesici özellikleri nedeniyle sıklıkla reçete edilen ilaçlardır, ancak aynı zamanda yüksek bağımlılık yapma potansiyelleri vardır. İşte en yaygın opioid ilaçlar:

1. Morfin

• Kullanım Alanı: Şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılır, genellikle ameliyat sonrası ağrı veya kanser hastalarında tercih edilir.

2. Oksikodon

• Marka Adları: OxyContin, Percocet (asetaminofenle kombine)
• Kullanım Alanı: Orta ve şiddetli ağrıların tedavisinde yaygın olarak kullanılır.

3. Hidrokodon

• Marka Adları: Vicodin (asetaminofenle kombine), Norco
• Kullanım Alanı: Orta ve şiddetli ağrıların tedavisinde, özellikle ameliyat sonrası ağrı ve diş ağrısı için yaygındır.

4. Fentanil

• Kullanım Alanı: Çok güçlü bir opioid olup, genellikle şiddetli kronik ağrıları olan hastalar veya kanser hastaları için kullanılır. Deri yoluyla yama şeklinde veya enjeksiyon olarak uygulanabilir.

5. Kodein

• Kullanım Alanı: Hafif ve orta şiddetli ağrıların yanı sıra öksürük tedavisinde kullanılır. Genellikle asetaminofen veya ibuprofen ile kombine edilir.

6. Tramadol

• Marka Adları: Ultram
• Kullanım Alanı: Orta şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılır. Diğer opioidlerden daha düşük bağımlılık riski taşıdığı düşünülse de, yine de bağımlılık yapabilir.

7. Oksimorfon

• Marka Adı: Opana
• Kullanım Alanı: Orta ve şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılır, genellikle diğer opioidlerin yeterli olmadığı durumlarda tercih edilir.

8. Buprenorfin

• Marka Adları: Suboxone (nalokson ile kombine), Subutex
• Kullanım Alanı: Hem ağrı tedavisinde hem de opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılır.

9. Meperidin

• Marka Adı: Demerol
• Kullanım Alanı: Orta ve şiddetli ağrıların kısa süreli tedavisinde kullanılır, ancak diğer opioidlerle karşılaştırıldığında daha az tercih edilir.

10. Metadon

• Kullanım Alanı: Ağrı tedavisinde kullanılmasının yanı sıra, opioid bağımlılığı tedavisinde de yaygın olarak kullanılır.

Bu ilaçlar, tıbbi olarak ağrı yönetimi için önemli olsa da, yüksek bağımlılık riski taşırlar. Bu nedenle, bu ilaçlar reçetelendirilirken ve kullanılırken dikkatli olunması gerekir.

 

Bağımlılık riski yüksek olan ilaç grupları üzerine yapılan araştırmalar,

özellikle opioidler, benzodiazepinler, amfetaminler ve bazı reçeteli ilaçlarla ilgilidir. Bu ilaçlar, belirli tıbbi durumların tedavisinde yaygın olarak kullanılsa da, yüksek bağımlılık potansiyelleri nedeniyle dikkatle izlenmelidir. Aşağıda bu ilaç gruplarıyla ilgili 10 önemli çalışma ve bulguları sunulmaktadır:

1. Opioid Bağımlılığı Üzerine Çalışma

• Çalışma: Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışma, opioidlerin bağımlılık potansiyelini incelemiştir. Araştırma, uzun süreli opioid kullanımının %21-29 oranında bağımlılıkla sonuçlandığını göstermiştir.
• Bulgular: Opioid reçetesi alan hastaların %12-29’u bağımlılık geliştirme riski altındadır .

2. Benzodiazepinlerin Uzun Süreli Kullanımı

• Çalışma: Almanya’da yapılan bir araştırma, anksiyete tedavisinde yaygın olarak kullanılan benzodiazepinlerin bağımlılık yapma potansiyelini değerlendirmiştir.
• Bulgular: Benzodiazepin kullanan hastaların %15-20’sinde bağımlılık geliştiği saptanmıştır .

3. Amfetamin Bağımlılığı

• Çalışma: Kanada’da yapılan bir araştırma, DEHB tedavisinde kullanılan amfetaminlerin bağımlılık yapıcı etkilerini incelemiştir.
• Bulgular: DEHB tedavisi gören hastaların %10’una kadar olan bir kesiminde amfetamin bağımlılığı gelişme riski bulunmaktadır .

4. Zolpidem Bağımlılığı

• Çalışma: Fransa’da yapılan bir çalışma, uyku bozukluklarının tedavisinde kullanılan zolpidem (Ambien) adlı ilacın bağımlılık potansiyelini değerlendirmiştir.
• Bulgular: Zolpidem kullanan hastaların %7’sinde uzun süreli kullanımda bağımlılık belirtileri görülmüştür .

5. Opioid Reçetelerinin Bağımlılık Riski

• Çalışma: Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan geniş kapsamlı bir araştırma, opioid reçetelerinin bağımlılık yapma potansiyelini analiz etmiştir.
• Bulgular: İlk kez opioid reçetesi alan hastaların %8-12’si, bir yıl içinde bağımlılık geliştirmektedir .

6. Gabapentin Kötüye Kullanımı

• Çalışma: İngiltere’de yapılan bir çalışma, nöropatik ağrı ve epilepsi tedavisinde kullanılan gabapentinin bağımlılık yapma potansiyelini incelemiştir.
• Bulgular: Gabapentin kullanan hastaların %1-2’sinde bağımlılık gelişme riski tespit edilmiştir .

7. Benzodiazepin Bağımlılığı ve Yoksunluk Belirtileri

• Çalışma: Norveç’te yapılan bir araştırma, benzodiazepin bağımlılığı ve ilacı bırakma sürecinde yaşanan yoksunluk belirtilerini incelemiştir.
• Bulgular: Benzodiazepin bağımlılığı olan hastaların %50’sinden fazlası, ilacı bırakmaya çalışırken şiddetli yoksunluk belirtileri yaşamaktadır .

8. Tramadol Bağımlılığı

• Çalışma: Hindistan’da yapılan bir çalışma, orta ve şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılan tramadolün bağımlılık yapma potansiyelini değerlendirmiştir.
• Bulgular: Tramadol kullanan hastaların %10’unda bağımlılık gelişme riski bulunmaktadır .

9. Steroid Bağımlılığı

• Çalışma: İtalya’da yapılan bir araştırma, uzun süreli kortikosteroid kullanımının bağımlılık yapma potansiyelini değerlendirmiştir.
• Bulgular: Kortikosteroid tedavisi gören hastaların %4’ü bağımlılık geliştirme riski altındadır .

10. Antidepresan Bağımlılığı

• Çalışma: İsveç’te yapılan bir araştırma, antidepresanların bağımlılık potansiyelini ve bu ilaçların kullanımına bağlı olarak gelişen yoksunluk belirtilerini incelemiştir.
• Bulgular: Antidepresan kullanan hastaların %20-30’u, ilacı bıraktıklarında yoksunluk belirtileri yaşamaktadır .

Bu çalışmalar, özellikle bağımlılık riski taşıyan ilaç gruplarıyla ilgili farkındalığı artırmak için önemlidir. Sağlık profesyonelleri, bu tür ilaçları reçete ederken ve kullanırken bağımlılık risklerini göz önünde bulundurmalıdır.

 

Fiziksel bağımlılık

bir kişinin vücudunun belirli bir maddeye alışması ve bu maddenin varlığı olmadan normal şekilde çalışamaması durumunu ifade eder. Örneğin, alkol veya uyuşturucu kullanımında, kişi bağımlı hale geldiğinde vücut belirli bir maddenin varlığını talep eder ve bu madde olmadığında çeşitli fiziksel semptomlar yaşar. Fiziksel olarak bir maddeye bağlanmanın arkasında bilinçaltı nedenler yatar.

Zihinsel bağımlılık

bir kişinin belirli bir maddeye veya davranışa karşı güçlü bir arzu veya ihtiyaç duymasıdır. Bu, kişinin bu maddenin veya davranışın olmadığı zamanlarda bile sürekli olarak onunla ilgili düşünmesi ve bunu arzulaması anlamına gelir. Zihinsel olarak da bağlanmanın arkasında bilinçaltı nedenler yatar.

Bağımlılık Terapisi için bize ulaşın

2 Blok Seans Süren İndirimli İlk Görüşme İçin Şimdi Randevu Alın